اَللَّهُمَّ عَافِنِي فيِ بَدَنِي، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ سَمْعيِ، اَللَّهُمَّ عَافِنيِ فيِ
بَصَرِي، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ. اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لاَ إِلَهَ إِلاَ أَنْتَ
(üç kere)
okunuşu: Allahumme aafinii fiibedenii Allahumme aafinii fiisemi Allahumme aafini fii basarii laa ilahe illaa ent.Allahumme innii euuzubike minelkufri velfagr ve euuzubike min azaabilgabr laa ilahe illaa ent.
anlamı; “Allahım! Bedenime âfiyet ver. Allahım!Kulağıma âfiyet ver. Allahım! Gözüme âfiyet ver. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Allahım! Küfürden ve fakirlikten sana sığınırım. Kabir azabından sana sığınırım. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.”
Ebu Dâvud (4/324), Ahmed (5/42), Nesâi, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle (h.22), İbn-i es-Sünnî (h.69), Buhâri Edebu’l-Müfred. Allâme Abdulaziz b. Baz, isnadın hasen mertebesinde olduğunu söyler; Bkz. Tuhfetu’l-Ahyar (s.26).
Resulullah efendimize duaların efdali hangisi diye sorulduğunda "Allahü teâlâdan afiyet isteyin. İmandan sonra, afiyetten büyük nimet yoktur" buyurmuştur. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hadislerde nimetlerin en hayırlısı olarak nitelendirilen Afiyet; sözlükte "sıhhat ve selamette olma, musibet, bela ve felaketten uzak kalma" ve özellikle "vücut sağlığı" manalarina gelmektedir. Afiyet;
☆dinin ve itikadın bid'atlerden, ☆amelin ve ibadetin afetlerden, ☆nefsin şehvetlerden,
☆kalbin heva ve vesveseden ve ☆bedenin hastalıklardan selamet bulması, kurtulması demektir.
Afiyet dinde istikamettir. Salihlerle arkadaşlık etmek, sohbetlerinden faydalanmak, nafile ibadetlere muvaffak olmaktır. Afiyet kalbin Allahu Teala'nın zikrinde karar kılması ve bir an ondan gafil olmamasıdır.
Sıhhat ve afiyet içinde olmayı istemenin bir de kulluk hayatına bakan yönü vardır. Mü'min için sıhhat ve afiyet, ibadetlerini tam yerine getirebilme adına Allah'ın ona verdiği önemli birer nimettir.